Cochem, Batı Almanya’da Moselle Nehri kıyısında yer alan şirin bir kasaba. Ortaçağ mimarisi, eski kenti ve şehre bakan bir tepenin üzerinde yer alan Reichsburg Cochem ile ünlü. Kasabanın dar sokakları geleneksel yarı ahşap evler, şirin dükkanlar ve şirin kafelerle dolu.⁠⁠

⁠

Cochem’i ziyaret edenler, 11. yüzyıla kadar uzanan ve nehir vadisinin nefes kesici manzaralarını sunan kaleyi gezmek de dahil olmak üzere çeşitli etkinliklere katılabilir. Ziyaretçiler ayrıca Moselle Nehri’nde dinlendirici bir tekne gezisine çıkabilir, bölgenin üzüm bağlarını ve şarap imalathanelerini keşfedebilir veya sosis, lahana turşusu ve patates mantısı gibi geleneksel Alman yemeklerini içeren yerel mutfağı tadabilir.⁠⁠

⁠

Fotoğraf: Nick Hang⁠

Karadağ, nefis doğal manzaralarıyla tanınan güneydoğu Avrupa’da küçük bir Balkan ülkesidir. Ülke, engebeli dağlar, kristal berraklığında göller ve Adriyatik Denizi kıyıları dahil olmak üzere çok çeşitli manzaralara sahiptir. Durmitor Milli Parkı, buzul gölleri ve karlarla kaplı tepeleriyle açık hava meraklıları için popüler bir destinasyondur. Dünyanın en derin kanyonlarından biri olan Tara Nehri Kanyonu, popüler bir akarsu rafting yeridir. Budva ve Kotor gibi Karadağ’daki plajlar, güzellikleriyle dünyaca ünlüdür ve dünyanın her yerinden ziyaretçi çeker.⁠

⁠

Fotoğraf: @baumnico

Hang Mua Ecolodge, Vietnam’ın Ninh Binh eyaletinde bulunan çevre dostu bir tesistir. Tesis, doğal çevre ile uyum sağlayacak şekilde tasarlanmış ağaç evler ve bambu kulübeler gibi türünün tek örneği konaklama birimleri sunmaktadır. Tesis, çevredeki kırsalın muhteşem manzarasına sahip popüler bir yürüyüş yeri olan Hang Mua zirvesinin yakınındadır. Hang Mua Ecolodge ayrıca kano ve bisiklet gibi çevre dostu aktivitelerin yanı sıra yerel çiftçilik faaliyetlerine ve geleneksel zanaat atölyelerine katılma fırsatları da sunmaktadır. Tesis, sürdürülebilir turizme ve toplum desteğine kendini adamıştır ve bu da onu sorumlu bir seyahat destinasyonu haline getirir.⁠

⁠

Fotoğraf: filipephotographs⁠

Hie Tapınağı, şehri felaketlerden koruduğu ve halkın refahını sağladığı söylenen tanrı Oyamakui-no-kami’ye adanmıştır. Tapınak, 14. yüzyıla kadar uzanan köklü bir tarihe sahiptir ve bir zamanlar Tokyo’da güçlü bir siyasi merkez olmuştur. Tapınak, süslü mimarisi ve güzel bahçeleriyle dünyanın her yerinden ziyaretçi çeken, bugün de hala önemli bir kültürel ve dini mekandır. Tapınak ayrıca, Tokyo’nun en büyük ve en eski festivallerinden biri olan Sanno Matsuri de dahil olmak üzere yıllık festivalleriyle ünlüdür.

⁠

Fotoğraf: @will_justen⁠

Photo: @rpnickson

Brooklyn Köprüsü, çok sayıda film ve televizyon programında yer alan popüler bir turistik anıt. Manhattan ve Doğu Nehri'nin ikonik manzaralarını yakalamaya gelen fotoğrafçılar için de popüler bir destinasyon.⁠

⁠

Fotoğraf: @heather_shevlin

James Barker diyor ki: "Brooklyn'den Manhattan'a giden L treni tamir görüyordu, bu yüzden Union Meydanı son duraktı. Penn İstasyonu'na gitmeye çalışıyordum ve geriye kalan tek seçeneğim otobüse binmek ya da yürümekti. Kar başlamıştı ve otobüsler kıpırdamıyordu, ben de yürümeye karar verdim. Biraz müzik açtım ve kameramı çıkardım ve Penn İstasyonu'na yaklaşık 45 dakika yürüdüm. O gün, en sevdiğim günlerden biri oldu. İşler istediğiniz gibi gitmezse, kameranızı alın, gülümseyin ve hayat oradayken hayatın tadını çıkarın.“⁠

James haklı!⁠

Fotoğraf: @barkernotbaker

Tamarack Resort, Idaho dağlarının merkezindeki popüler bir kayak merkezi. Tesis, her seviyedeki kayakçı ve snowboardcu için çeşitli pistlerin bulunduğu 1.000 dönümün üzerinde kayak yapılabilir araziye sahiptir. Tesis, toz kar ve muhteşem dağ manzarası nedeniyle hem yerel halk hem de turistler arasında popülerdir. ⁠

⁠

Tamarack Resort, kayak ve snowboard'a ek olarak kros kayağı ve diğer kış aktiviteleri sunuyor. İster deneyimli bir kayakçı olun ister acemi bir kayakçı, Tamarack Resort, bir kış kaçamağı için mükemmel bir seçimdir.⁠⁠

Fotoğraf: @karsten116

Avrupa’nın en önemli barok saraylarından biri, Würzburg prens-piskoposlarının eski evi olan Residenz Würzburg. Balthasar Neumann (1687-1753), o sırada genç ve kendini henüz kanıtlanmamış bir mimarken, Prens-Piskopos Johann Philipp Franz von Schönborn için burayı tasarladı. Sarayın dış cephesi 1720 ve 1744 yılları arasında inşa edildi ve iç kısmı 1780'de tamamlandı. Bu muazzam yapının ardından yetenekli mimar Johann Philipp’in kardeşi ve ikinci halefi Friedrich Carl von Schönborn için de çalıştı. Würzburg’un iki prens-piskoposu onu takip etti. Bir florinin bir işçinin bir haftalık ücretine eşit olduğu dönemde, önemli bir miktar da para harcanan yapıya yaklaşık 1,5 milyon florin harcandı.

⁠Fotoğraf: @daniel.sessler

İngiltere, Bournemouth’a hoş geldin!

Korkutucu bir uçurumun altında yer alan koy, kendi mikro iklimine, Birleşik Krallık’taki en sıcak deniz sıcaklıklarına ve Wight Adası ile Purbecks’in nefes kesen manzaralarına sahip. Plajda harika bir gün için ihtiyacın olan her şeyi burada bulacaksın.

Hava durumu yılın zamanı ne olursa olsun, Bournemouth plajı ayak parmaklarının arasındaki kumlarla dinlenmek, iskelede gezinmek, dondurma yemek, kumdan kaleler yapmak, mükemmel yemeklerin tadını çıkarmak veya sadece kilometrelerce uzanan nefes kesen sahil şeridini hayranlıkla seyretmek için ideal bir yer.

⁠Fotoğraf: @jordy.gm

Konstanz Gölü'ndeki botanik bahçesi Mainau Adası, yılın 365 günü açık. Akdeniz karakterine sahip çiçek adası Mainau'da 18. yüzyıldan kalma barok bir saray, Almanya'nın en büyük kelebek evlerinden biri ve 150 yaşından büyük ağaçlardan oluşan bir koleksiyon bulunuyor. Park ve bahçelerde onbinlerce lale, yüzlerce ormangülü, kokulu güller, çok yıllıklar ve rengarenk yıldız çiçekleri görmen mümkün.

⁠

Eylül ayında sonbahar sezonu başlıyor ve ada özel bir atmosfere bürünüyor: Arboretum ve Lakeside Garden'daki yaprak döken ağaçlar yaprakları yavaş yavaş renk değiştiriyor ve en muhteşem sonbahar tonlarında ışıldıyor.

⁠

Fotoğraf: @aleunnnamme

Gaspésie'nin dört milli parkı, tatilin sırasında mutlaka görülmesi gereken yerler! Parc National de la Gaspésie'de, Quebec'teki en yüksek ikinci zirveyi, St. Lawrence'ın güneyindeki tek ren geyiği sürüsünü ve 1000 metreden yüksek 25 zirveyi görebilirsin.

⁠Gaspé Yarımadası'nın en doğu noktası olan Forillon'u ve “Land's End”i ziyaret et. Buradaki Bonaventure Adası, yaklaşık 116 bin sümsük kuşu kolonisine ev sahipliği yapıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki fosil açısından zengin bir site olan Miguasha da mutlaka görülmesi gereken yerlerden.

⁠Fotoğraf: @lureofadventure

Calp olarak da bilinen Calpe, İspanya'nın Costa Blanca bölgesinde popüler bir tatil beldesi. Kasaba, nispeten ılıman geçen kış mevsimi boyunca bisiklete binme, yürüyüş ve kaya tırmanışı gibi açık hava etkinlikleri için güzel bir seçenek ve sıcak yaz geçen yaz mevsimi de ideal bir plaj tatiline olanak sağlıyor.

Calpe'nin tarihi, Bronz Çağı'nda, kabaca MÖ 1.500'de başlıyor. Romalılar ilk şehri Calpe kayasının hemen altında kurmuşlar. Bugün turistler hala Baos de la Reina gibi arkeolojik alanları ziyaret edebilirler. Ayrıca ünlü Calpe flamingolarına ev sahipliği yapan Tuz Gölü'nü Romalıların bir zamanlar tuz çıkarma tesisi olarak kullandıklarına inanılıyor.

⁠Fotoğraf: @alevision.co

“Filipinler’in Sörf Başkenti” olarak da bilinen Siargao, ülkede sörfü popüler hale getiren yer. Sörfün yanı sıra, kaya tırmanışı ve mağara keşfi gibi diğer etkinlikler için de mükemmel. ⁠

⁠

Adadaki ana etkinlik tabii ki sörf ve bunun iyi bir sebebi var. Burada dalgaların hiç dinmediği, bir düzineden fazla sörf noktası var. Sörf yapmasan bile profesyonelleri izlemek için Cloud 9'a git. ⁠

⁠

Siargao Adası’ndan kısa bir tekne yolculuğunun ardından küçük, ıssız Guyam adasına ulaşabilirsin. Bu ıssız ada günlük kişisel cennetin olacak! Sadece birkaç dakika içinde tüm adayı yürüyerek gezebilirsin ve bunu yaparken, sallanan palmiye ağaçları ve parıldayan su ile çevrili olacaksın - neredeyse gerçek dışı gibi görünen mükemmel bir görüntü!

⁠

Fotoğraf: @rolandsvarsbergs

Nefes kesen bir sahilde Maceió şehri yer alıyor. Brezilyalılar Maceió’yu bir tatil yeri olarak kullanıyor. Şehir hala yabancı turistler tarafından tanınmamasına rağmen, iç turizm son yıllarda patladı. Şehir, diğer büyük şehirlere göre daha az hareketli ve küçük ama muhteşem bir yeme içme ortamına sahip. Aynı zamanda harika bir sahile sahip

⁠

Fotoğraf: @raflfc

Karayipler’in en kalabalık metropol bölgesi Santo Domingo, en eski Avrupa yerleşimi olarak biliniyor. 1496 yılında Christopher Columbus’un küçük kardeşi Bartholomew Columbus tarafından kuruldu. Koloni Bölgesi’nde kullanılan ızgara tarzı şehir planı, Amerika kıtasındaki diğer koloni yerleşimleri için bir şablon görevi gördü.

⁠

Fotoğraf: @richardcordones

Belki bir doğum günü partisine giderken hediye olarak kimsenin düşünmediği bir şey götürmek istiyorsun. Ya da belki de evinin dekoruna farklı bir tat katmayı düşünüyorsun? O zaman, Kansas City’deki muhtemelen en tuhaf antika dükkanını ziyaret etmelisin! Bisikletler, keçi heykelleri ve yol tabelaları, her şey burada. Ayrıca, antika araba seçeneklerine ve diğer çeşitli eşyalara da göz atabilirsin. Bir film projesi için dekora ihtiyacınız varsa, devasa ampuller, telefonlar ve makaslar gibi tuhaf aksesuarlar da kiralıyorlar.

⁠

Gerçek bir geri dönüşümcü olarak bilinen Terry Sanchez, 35 yılı aşkın bir süredir Kansas City’de eski araçlar, koleksiyon ürünleri ve tarihi gayrimenkuller konusunda uzmanlaşmış. Terry, 12 yıldır Weird Stuff Antiques dükkanını işletiyor. Bundan önce Flipped Out Antiques ve Rags Vintage Clothes adındaki dükkanları işletiyordu. Terry, Kansas City bölgesinde oldukça tanınıyor ve antika dünyasında uzmanlığa sahip. Otomobillere olan tutkusu nedeniyle, otomobillerle ilgili ürünlerde de uzman.

⁠

Fotoğraf: @isthatbrock

Skye Adası (Isle of Skye), el değmemiş doğası, tarihi kaleleri, büyüleyici balıkçı köyleri ve nefes kesici manzarasıyla ünlü. İskoçya’nın ada topluluğu olan Hebridler’deki en büyük ada olan Skye, hem Skye Köprüsü hem de Malaig-Armadale feribotu ile ülkenin kuzeybatı kıyısına bağlanıyor.

⁠

Adada farklı ırklardan yaklaşık 100.000 koyun ve yaklaşık 10.000 kişi yaşıyor! Sokaklarda bu koyunlarla karşılaşabilirsin! Adanın başkenti Portree ise binaları ve huzurlu köy atmosferiyle ünlüdür.

⁠

Fotoğraf: @therawhunter

New York, içinde çok fazla sürpriz barındırıyor. Muhteşem manzarasının yanı sıra Crystal Lake, yürüyüş parkurlarına ve kamp olanaklarına sahip. Fremont’ta bulunan Crystal Lake aynı zamanda doğal üreme ile desteklenen bir alabalık popülasyonuna da sahip. Alabalık balıkçılığının korunmasına yardımcı olmak için olta yemi kullanılması yasaktır.

⁠

Fotoğraf: @clay.banks

Kuzey Amerika’nın en yüksek kum tepeleri, güney Colorado’daki Great Sand Dunes Ulusal Parkı’nda bulunuyor. Yükseklikleri yer yer 750 metreyi bulan bu kum tepeleri, Sangre de Cristo Dağları ile kontrast oluşturuyor.

Rüzgarın şekillendirdiği kum tepeleri, dağ manzarasının önünde mükemmel bir görüntü oluşturuyor. 7800 hektarlık bir alanda yer alan devasa kum tepelerini kapsayan bu jeolojik harikalar diyarı, 1932’de ulusal bir anıt haline geldi. Koruma Yasası kabul edildiğinden beri Great Sand Dunes Ulusal Parkı’na, alpin gölleri ve tundra, ladin ve çam ormanları, kavak ağaçları, otlaklar ve sulak alanlar gibi ek kaynaklar eklendi—hepsi çeşitli hayvan ve bitki türleri için yaşam alanı sağlıyor.

⁠

Fotoğraf: @hudsonhintze

The Inn kapılarını 1896'da açtı ve o zamanlar gazeteler ona “Toplumun Merkezi” adını taktı. The Inn, etkinlikleriyle Cumartesi gecesi danslarından Pazar orkestra konserlerine kadar Okoboji’nin sosyal yaşamının odak noktası oldu. Göl kıyısı yaşamı için The Inn çok önemliydi.

⁠

Ünlü tatil beldesindeki eğlenceler 120 yılı aşkın süre boyunca, hem yerel halk hem de ziyaretçiler üzerinde uzun süreli bir izlenim bıraktı. Orijinal yapı artık var olmasa da, Okoboji Gölü kıyısında gerçekleşen gösterişli balolar, konserler ve aile buluşmalarının anıları bir ömür boyu sürecek.

⁠

Fotoğraf: @drewdau.photo

İnanılmaz huzurlu bir sessizlik, turkuaz sular, deniz kaplumbağaları, serin plaj barları ve nefes kesen gün batımları... Gili Adaları cennetine hoş geldiniz! Hint Okyanusu’ndaki bu takımadalar birbirine benzeyen ancak her biri farklı türden insanları çeken üç adadan oluşuyor: Gili Trawangan, Gili Meno ve Gili Air.

⁠

Fotoğraf: Bernard Hermant

Muhtemelen dünyadaki en güzel tren yolculuğu, ünlü “Jacobite Express”.

⁠

Jacobite buharlı treni, 1984'ten beri her yaz çeşitli isimler altında ve çeşitli operatörlerle çalışıyor. Aynı zamanda “Harry Potter Treni” ve “Jacobean Train” olarak da biliniyor. Turistler arasında son derece popüler ve İskoçya’nın West Highland hattının bir bölümünü kapsıyor. İskoç folklorunu, keyifli seyahati ve nefes kesici manzarayı zahmetsizce birleştiriyor.

⁠

Çoğu insanın Glenfinnan Viyadüğü’nü tanımasının nedeni Harry Potter filmleri olabilir ve Hogwart’s Ekspresi de aynı trenin başka bir adı.

⁠

Fotoğraf: @tim_woolliscroft