Michelin Yıldızlı Restoranlar

Michelin Yıldızlı Yabancı Restoranlar

Michelin Yıldızlı Restoranlar

Yeme-içme konusunda az biraz ilgi ve bilgi sahibi olan hemen hemen herkes Michelin yıldızının ne olduğunu bilir. Bilmeyenlerin de herhalde ilk merak ettiği şey bir lastik firmasının nasıl gurme olduğu.

Michelin lastiklerinin satış rakamlarında düşme başlayınca, pazarlama departmanı yol üstündeki kafeler, araba tamircileri, oteller ve benzin istasyonları gibi yerleri tanıtan bir rehber yapma kararı aldı. Bu rehbere bir süre sonra restoranlar da eklendi. Restoranların eklenmesiyle bu rehberin şekli değişmeye başladı, hatta bir süre sonra restoran rehberi ayrı bir kitap olarak basılmaya başlandı.

Michelin yıldızları en fazla 3 adet olabiliyor. 1 yıldız oldukça kaliteli ve denemeye değer anlamına geliyor. 2 yıldız, mükemmel kaliteye sahip, geri dönmeye değecek restoranlara veriliyor. 3 yıldızlı restoranlar ise uğruna özel bir gezi yapmaya değecek yerler olarak tanımlanıyor. Bu yıldızları kazanmak bir şef için oldukça yüksek statü sahibi olmak anlamına geliyor. Çünkü bu yıldızları kazanmak çok zor ve bir kez kazanıldığında o restoranın rezervasyonları aylar öncesinden doluyor. Türkiye’de ise Michelin yıldızlı bir restoran yok. Çünkü bir restoranın Michelin yıldızı değerlendirmesine girebilmesi için bu rehberin o ülkede yayınlanıyor olması gerekiyor.

Robo senin için Michelin yıldızı almaya hak kazanmış yabancı restoranları derledi. Yemeye meraklıysan, yeni tatlar denemeyi seviyorsan bu restoranlardan ilgini çekenler için rezervasyonunu şimdiden yaptırmalısın. Ardından Roboair’den en uygun uçak biletini al ve muhteşem bir yolculuğa hazır ol. Hadi başlayalım!

Blue Hill at Stone Bars, New York

2 yıldızlı Blue Hill, eskiden bir mandıra olarak kullanılırken şimdi son derece romantik bir restoran. Çiftlik mantığıyla çalışan restoranda kullanılan tüm ürünler doğal ve sürdürülebilirlik konusunda da duyarlı. Pişirilen yemeklerin hiçbiri ne hazırlanırken ne de sofra toplandığında atık olmuyor.

Dysart Petersham, Londra

Sürdürülebilirlik konusunda oldukça duyarlı olan bir diğer restoran da burası. Şef Kenneth Culhane, doğal yöntemlerle yetiştirilmiş ürünlerle harikalar yaratıyor. Bu restoranın en beğenilen yemeği ise kırmızı şaraplı sığır eti.

Cenador de Amós, Bilboa

3 Michelin yıldızlı bu İspanyol restoranında deniz ürünleri ön plana çıkıyor. San Marcos tatlısı ve restoranın kendi üretimi olan ekmekler de çok beğeniliyor.

Variety Jones, Dublin

Şef Keelan Higgs’in restoranı oldukça ufak ve bu sayede yemekler hazırlanırken şefleri izleyebilir hatta sohbet bile edebilirsin! Konfit ördek ve bademli kek, Variety Jones’un en sevilenleri.

Dill, Reykjavik

Yaratıcı, modern ve minimalist. İşte karşında Dill. Ürünler nesiller boyu toprakla uğraşan yerel üreticilerden alınıyor ve harika lezzetlere dönüştürülüyor. Yabani kaz ve tütsülenmiş çikolata, Dill’de denemen gerekenlerden.

Bare, Bergen

Bare’nin tabakları oldukça minimalist ve yenilikçi. Her tabakta mutlaka öne çıkan bir öge mevcut. Bu restoranın en beğenilen tabağı ise oldukça özel çünkü Bergen’in karşısında bulunan bir ada olan Øygarden’dan toplanan deniz kestaneleri ile hazırlanıyor. Ayrıca kulağa her ne kadar ilginç gelse de soğanlı dondurması da çok öneriliyor.

Enrico Bartolini al Mudec, Milano

Milano’daki Museo delle Culture’nin içinde yer alan bu restorana gittiğinde klasik İtalyan mutfağının çok dışında lezzetlerle karşılaşacağından emin olabilirsin. Minimalist bir tarza sahip olan bu restoran 3 Michelin yıldızına sahip.

Etoile, Stokholm

Danny Falkeman ve Jonas Lagerstörm farklı tatları denemek ve öğrenmek için dünyayı dolaşan iki genç şef. Sonunda Stokholm’e gelip Etoile’ı açıyorlar ve deneyimlerini buradaki yemeklere yansıtıyorlar. Kabak, havuç ve kaz ciğeriyle hazırlanan bagelleri ve dondurmaları mutlaka denenmeli!

Alchemist, Kopenhag

Şef Rasmus Munk’ın restoranı Alchemist, Michelin rehberine tek seferde 2 yıldızı alarak girdi. Holistik mutfak felsefesiyle yapılan yemekler önüne geldiğinde oldukça şaşıracaksın. Restoranın tavanındaki özel düzenek sayesinde yemeğini yerken Kuzey Işıkları‘yla aydınlanan yıldızlı gökyüzünü de izleyebilirsin.

Rutz, Berlin

Modern mutfaktan örnekler deneyebileceğin Rutz’un en önemli özelliği baskın tatları ustaca harmanlaması. Aynı zamanda sürdürülebilir gıda anlayışını da destekliyor.

The Angel, Manchester

Şef Michael Wignall’ın restoranına geldiğinde dikkatini çekecek ilk şey, 15. yüzyıldan kalma muhteşem güzellikteki taş binası. Bu güzelliğin tadını çıkardıktan sonra içeri girip modern mutfağın muhteşem örneklerini deneyimlemeye başlayabilirsin. Fındık parfe denemen gerekenlerden.

L’Oustau de Baumanière, Fransa

Aynı zamanda bir oteli de olan bu restoran Akdeniz mutfağı üzerine çalışıyor. Kullanılan sebzeler restoranın kendi bahçesinde yetiştiriliyor, zeytinyağı ise Baux Vadisi’nde özel olarak üretiliyor. Üç Michelin sahibi bu restoranın tatlıları tek kelimeyle muhteşem.

Maos, Londra

Şef Edoardo Pellicano’nun restoranında her akşam en fazla 9 misafir kabul ediliyor. Burada misafirler, yemekler hazırlanırken mutfağa ya da mahzene girebiliyor. Burada oldukça ilginç bir lezzet deneyimi yaşayacaksın.

Aimsir, Dublin

Bu restoran açıldıktan dört ay sonra iki Michelin yıldızı aldı. Aslında bu durum çok da şaşırtıcı değil, çünkü şef Jordan Bailey, daha önce Oslo’daki üç Michelin yıldızlı restoran Maaemo’da çalışıyordu. Aimsir, Dublin’in kırsal kesiminde yer alıyor. Yemekler ise tamamen yerel üreticilerin ürünleriyle hazırlanıyor.

Da Terra, Londra

Viktorya döneminden kalma muhteşem bir otelin içinde yer alan Da Terra, lezzetiyle ve sunumuyla oldukça tatmin edici tabaklar sunuyor.

Kei, Paris

Japon asıllı şef Kei Kobayashi’nin harikalar yarattığı restoran 3 Michelin yıldızına sahip. Burada yiyeceğin yemeklerin lezzeti hakkında konuşmaya gerek yok, fakat sunumlar ve bir araya gelen ilginç tatlar seni kesinlikle şaşırtacak.