Londra'nın Tarihi Yerleri

Londra, birçok farklı kültürün kesiştiği ve bir araya geldiği muhteşem bir şehir! Dünya tarihine yön veren bir millete ait bu şehirde gezip görmen gereken birçok tarihi yer var. Londra seyahatinden önce bu yazıyı okumayı sakın unutma çünkü Robo senin için Londra’nın tarihi yerlerini bir liste halinde hazırladı. Hazırsan başlayalım!

Big Ben

Londra denince akla gelen en önemli simgeler iki katlı otobüsler, telefon kulübeleri ve tabii ki Big Ben! Londra gezisi sırasında görmeden geçemeyeceğin yerlerden bir tanesi burası. Peki Big Ben’in isminin aslında yalnızca kulenin tepesindeki çanta ait olduğunu biliyor muydun? Bu kulenin ismi aslında Elizabeth Kulesi. Fakat 13 tonluk çanın ismi olan Big Ben olarak anıldıkça bu isim iyice yerleşmiş.

Peki Big Ben’in ismi nereden geliyor? Bu konuda kesin bir bilgi olmamakla birlikte çeşitli fikirler var. Bunlardan birine göre yangın sonrasındaki inşa sürecinde çalışanlardan biri olan Sir Benjamin Hall’un iri yarı biri olması sebebiyle çana bu isim yakıştırılmış. Diğer bir fikir ise bu ismin zamanın ağır siklet şampiyona Benjamin Caunt’tan geldiği. Boksörün takma ismi “Big Ben”miş ve zamanla bu, halk arasında “en ağır” anlamına gelen bir deyim olarak kullanılmaya başlanmış.

Big Ben, hemen yanıbaşında bulunan Westminster Sarayı’nın (diğer adıyla Parlamento Binası) bir parçası. Saray, 1844 yılında çıkan yangında büyük zarar görünce mimar Charles Barry yeni bir tasarım yapmış ve bu tasarıma Elizabeth Kulesi’ni de eklemiş. İlk yapıldığında yerinde başka bir çan varmış, fakat bu çan onarılamayacak şekilde çatlayınca, eritilmiş ve Big Ben yapılmış. Big Ben ilk defa 31 Mayıs 1859 yılında çalmış, o zamandan bu güne de hala çalmaya devam ediyor.

Westminster Sarayı (Parlamento Binası)

Big Ben’den söz edip Westminster Sarayı’nı atlamak olmaz çünkü burası politikanın kalbinin attığı yer. Dahası, kraliyet ailesine ev sahipliği yapıyor!

11. yüzyılda inşa edilen saray, zaman içinde birçok yangın geçirmiş ve hasar görmüş. Son olarak 19. yüzyılda mimar Charles Barry tarafından tasarlanan ve bugünkü halini alan saray, eski halinden çok daha büyük. 300 metre uzunluğunda bir cepheye ve yaklaşık 1000 odaya sahip. Şu anda UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.

Worldwide Local İpucu: Westminster Sarayı‘nda uyman gereken önemli bir kural var. Bina içinde ölmek yasak! Çünkü yasalara göre burada kim ölürse ölsün devlet töreniyle cenaze yapmak gerekiyor!

Westminister Katedrali

700 yıllık tarihi manastır, kraliyet düğünleri, cenaze törenleri ve kralların taç giyme törenlerine ev sahipliği yapıyor. Fakat burayı belki de en popüler kılan yanı, İngiltere Prensi William ve Cambridge Düşesi Kate Middleton’ın düğününün gerçekleştiği yer olması.

Westminster Katedrali’nin bir diğer tarihi yanı ise kraliyet ailesinin ve bazı ünlü isimlerin burada gömülmüş olması. Tam 17 hanedanın mezarının yanı sıra Charles Darwin ve Isaac Newton gibi ünlü biliminsanlarının mezarını da ziyaret edebilirsin.

Buckingham Sarayı

İşte meşhur İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in yaşadığı saray! Burada unutmaman gereken nokta, saray sadece yaz sezonunda ziyarete açık. Tabii ki aynı zamanda kraliçenin evi olduğu için sarayın her yeri gezilemiyor. 

1837 yılından bu yana İngiltere Kraliyet Ailesi’nin resmi adresi olan Buckingham Sarayı, zaman içinde bir çok badire atlatmış, hatta 2. Dünya Savaşı sırasında bombardıman altında kalan sarayda o sırada Kraliçe Elizabeth de bulunuyormuş.

Buckingham Sarayı ziyaretin sırasında asker değişim törenine de mutlaka izlemelisin. Changing the Guard adı verilen bu tören Nisan-Temmuz ayları arasında her gün 11:30’da, Ağustos-Mart arasında ise belirli günler ve saatlerde yapılıyor. Yaz sezonu dışındaki değişim saati ve günlerini internet sitesinden öğrenebilirsin.

Buraya tıklayarak saatleri ve günleri öğrenebilirsin.

Windsor Şatosu

Dünyanın en eski ve en büyük şatosunu görmeye ne dersin? O zaman adres Windsor Şatosu! Üstelik bu şato hala kullanımda! Kraliçe Elizabeth haftasonlarını bu şatoda geçirmeyi tercih ediyor. Üstelik burada dünyanın en ünlü oyuncak bebek evi olan Kraliçe Mary’nin bebek evini de görebilirsin.

Windsor Şatosu, tam olarak Londra’da sayılmaz fakat başkenti gezerken burayı atlamamalısın. Araba ile 20 kilometre uzaklıkta bulunan bu şatoya trenle gelmek de oldukça pratik.

Kensington Sarayı

17. yüzyıldan bu yana İngiltere Kraliyet Ailesi’nin evi olan sarayda bugün Prens William ve Cambridge Düşesi Kate’in yaşadığı yer. Yakın dönemdeki sakinlerine bakılacak olursa da burası 1947 yılında evlenen Kraliçe Elizabeth ve Prens Philip’in ardından Galler Prensi Charles ve Prenses Diana’ya ev sahipliği yapmış. Çocukları Pens William ve Harry burada büyümüş. Hatta evlenene kadar Harry de burada yaşamaya devam etmiş.

Sarayın en sevilen yeri ise bahçede bulunan Orangery. Bu bölüm saraya 1704 yılında eklenmiş ve zaman içinde kraliyet ailesi üyelerinin birlikte güzel vakit geçirdiği bir yer haline gelmiş. Şu anda sarayın kafesi olarak işletilen Orangery’de sen de kraliyet ailesi gibi çay içebilirsin.

Londra’ya gittiğinde bu tarihi mekanları görmeyi sakın unutma. Şimdi en uygun Londra uçak biletini Roboair’den al ve Londra otellerinden istediğine Roboair ile rezervasyon yap. Ardından Londra gezisinin keyfini çıkarmaya başlayabilirsin. İyi eğlenceler!